Herbirini başka bir şehirde bıraktım, ardından hüzün koşan sevinç parçalarımın.Her seferinde aynı rüzgarı hissettim, yüzümü döndüğümde üfürürken tütünümün dumanını ve hiçbir şey bu kadar mavi değildi. ne derindi ne de sonsuz... Dönüp dönüp baktığım sandalımın kırık kürekleri. İsmini bilmediğim denizlerin yolcusuydum, derken fırtına koptu ve bir şeyler söyledi; "işte senin denizin, alabildiğine engin, en koyu maviler alabildiğine ve al işte sana sevda". "Düştüm" dedim "bu yola,küreklerim kırık". "Git" dedi "bakma ardına". "Git ve sığdır bütün yaşamını bu sevdaya, her zaman söylediğin engin denizlere sığdır yaşamını". Durdum ve... "Sığar" dedim "Koca bir yaşam bu mavilere". Peki bu kağıt... Sığar mı bu küçük kağıda koca bir dünya? "Bırak" dedi "Bu kağıdı,yazmayı bırak"...
"YOLUNA BAK''
eren ergül
25 Aralık 2005
Pazar 10:57:54
31 Aralık 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder